Sanal Gerçeklik ve Artırılmış Gerçeklik: PACS Sistemlerindeki Yeni Kullanım Alanları

Share

Günümüzde teknolojinin hızlı bir şekilde gelişmesi, pek çok alanda yeniliklerin ortaya çıkmasını sağlıyor. Bu yeniliklerden biri de sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik teknolojileri. Bu teknolojiler, özellikle PACS sistemlerinde yeni kullanım alanları yaratıyor.

PACS sistemleri, tıbbi görüntüleme çalışmalarında kullanılan bir yazılım ve donanım sistemi olarak tanımlanabilir. Bu sistemler sayesinde, hastaların radyolojik görüntüleri, dijital ortamda saklanabiliyor ve erişilebilir hale getiriliyor.

Sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik teknolojileri, bu alanda yeni kullanım alanları yaratıyor. Sanal gerçeklik teknolojisi, kullanıcıları dijital ortama taşıyor ve gerçekçi bir deneyim sunuyor. Özellikle cerrahi eğitim ve ameliyat planlaması gibi alanlarda kullanılıyor.

Artırılmış gerçeklik teknolojisi ise, gerçek dünya ile dijital dünyayı birleştiriyor. Bu teknoloji sayesinde, PACS sistemleri üzerinden görüntülenen radyolojik görüntüler, gerçek dünya üzerine projekte edilebiliyor ve cerrahların ameliyat planlamalarını daha doğru bir şekilde yapmalarına olanak tanıyor.

PACS sistemlerindeki sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik teknolojilerinin kullanım alanları ise şu şekilde sıralanabilir:

  1. Cerrahi Eğitim: Sanal gerçeklik teknolojisi sayesinde, cerrahi eğitim daha gerçekçi hale getirilebiliyor. Özellikle zorlu cerrahi işlemlerin simülasyonu, sanal gerçeklik teknolojisi ile yapılabiliyor. Bu sayede, cerrahi öğrencileri, gerçek hayatta yapacakları işlemlere benzer senaryolarla karşılaşarak eğitimlerini tamamlayabiliyorlar.
  2. Ameliyat Planlaması: Artırılmış gerçeklik teknolojisi, ameliyat planlamasında önemli bir rol oynuyor. Bu teknoloji sayesinde, radyolojik görüntüler gerçek dünya üzerinde projekte edilerek, cerrahların ameliyat planlamaları daha doğru bir şekilde yapmalarına olanak tanınıyor. Bu da cerrahi işlemlerin daha güvenli ve başarılı geçmesini sağlıyor.
  3. Teşhis ve Tanı: Sanal gerçeklik teknolojisi, teşhis ve tanı sürecinde de kullanılabiliyor. Özellikle, radyolojik görüntülerin sanal gerçeklik teknolojisi ile incelenmesi, doktorların hastalıkları daha iyi anlamalarına ve doğru bir teşhis koymalarına yardımcı oluyor.

Sanal gerçeklik nasıl çalışır ?

Sanal gerçeklik, kullanıcılara gerçek dünya yerine tamamen sanal bir ortam sunan bir teknolojidir. Bu teknolojinin çalışma prensibi, kullanıcının bir sanal gerçeklik başlığı veya gözlüğü takması ve birleşik bir hareket takip sistemi tarafından takip edilerek gerçek zamanlı olarak oluşturulan bir sanal dünyada gezinmesidir.

Sanal gerçeklik başlığı veya gözlüğü, kullanıcının gözlerine yerleştirilen ekranlarla çalışır. Bu ekranlar, kullanıcının sanal dünyayı görmesini sağlayan görüntüleri yayar. Kullanıcının hareketleri, birleşik bir hareket takip sistemi tarafından takip edilir ve bilgisayar tarafından işlenir. Bu bilgiler, sanal dünyada kullanıcının pozisyonunu ve hareketlerini gerçek zamanlı olarak taklit eden bir avatar veya dijital bir model oluşturmak için kullanılır.

Sanal gerçeklikte kullanılan diğer önemli bir bileşen de haptik geri bildirimdir. Bu, kullanıcının sanal dünyayla etkileşime girmesi için dokunsal geri bildirim sağlayan teknolojilerdir. Örneğin, kullanıcının elindeki bir kontrol cihazı, kullanıcının sanal dünyadaki nesneleri tutup taşımasına veya sanal dünyada diğer nesnelerle çarpışmasına karşılık gelen bir titreşim oluşturabilir.

Tüm bu teknolojilerin bir araya getirilmesi, kullanıcıların tamamen farklı bir dünyada hissetmelerini ve gerçek dünyadan tamamen kopmuş gibi hissetmelerini sağlar. Sanal gerçeklik, eğitim, oyunlar, simülasyonlar, tıp ve diğer birçok alanda kullanılan bir teknolojidir.

(Visited 39 times, 1 visits today)